26 Eylül 2023 Salı
Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden yargılamada, esas hakkındaki mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, Vefa Salman, Halit Güleç, 2009-2014 yıllarında görev alan eski Belediye Başkanı Yakup Bilgin Koçal ile 38 sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaada, Yalova Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğünde görevli Reşat E’nin sahte olarak hazırladığı muhasebe işlem fişi ve gönderme emrini mali hizmetler müdürü sanık Ş.R.K. ile vekilleri sanık S.Ö, E.D. ve C.H. tarafından imzalatarak belediyeden herhangi bir hak ve alacağı bulunmayan kişilere ödeme emri düzenlendiği ifade edildi.
2009-2014 yıllarında başkanlık yapan Koçal ile 2014-2020 arası başkanlık yapan Salman’ın Yalova Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğünden sorumlu olduğu, dolayısıyla her iki sanığında müdürlüğün yapmış olduğu tüm işlemleri gözetlemekle yükümlü oldukları gibi belediyenin mallarını da korumakla yükümlü oldukları hatırlatıldı.
“KASTEN GÖZ YUMDU”
Koçal’ın zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yumduğuna yer verilen mütalaada, Salman’ın ise başkan olarak belediyedeki tüm birimleri denetleme yetkisi bulunduğu, görevi gereği belediyeye ait paraları koruma ve gözetmekle yükümlü olduğu halde zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yumarak nitelikli zimmet suçundan sorumlu olduğu belirtildi.
Dosya kapsamına göre sanık Salman’ın WhatsApp görüşmeleri dikkate alındığında yapılan usulsüz ödeme işlemlerinden haberi olduğunun anlaşıldığı, bu görüşmeler ve ifade tutanaklarından Güleç’te toplanan bir paranın olduğu, bu paradan bazı basın yayın kuruluşları ve üçüncü kişilere ödeme yapıldığı ifade edilen mütalaada, belediye başkanının bu ödemelerden haberinin olmamasının hayatın olağan akışına aykırı düştüğü ifadelerine yer verildi.
Savcı, Salman hakkında 2014-2020 yılları arasında Yalova Belediyesi hesaplarından 555 işlemde 20 milyon 739 bin lira usulsüz ödemelerle ilgili 10 yıldan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezası istedi.
Koçal’ın görevde olduğu dönemde de 2 milyon 633 bin lira usulsüz ödemelerle ilgili olarak nitelikli zimmet suçlamasında bulunuldu. Koçal’ın bu ödeme işlemlerinden haberinin olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilen mütalaada, eski başkan için de 10 yıldan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
58 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Savcı mütalaasında ayrıca 2014-2020 yılları arasında tanzim edilen 555 sahte muhasebe fişi ve gönderme emrinin Halit Güleç’in talimatı üzerine Reşat E. tarafından hazırlandığı, sahte belgelerin mali hizmetler müdürü ve vekilleri tarafından imzalandığını hatırlattı.
Söz konusu belgelerin Güleç’in talimatı ve azmettirmesi sonucu Reşat E. tarafından hazırlandığına değinilen mütalaada, Güleç’in zincirleme nitelikli zimmet, zincirleme resmi belgede sahtecilik ve irtikap suçlamalarından 20 yıldan 58 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İşlemleri gerçekleştiren Reşat E. hakkında da aynı suçlardan 20 yıldan 58 yıla kadar hapis cezası isteyen savcı, Reşat E’nin Aralık 2019 ve Şubat 2020 tarihleri arasında ATM’lerden 1 milyon 51 bin 950 liranın yapılan araştırmada bahis sitesi olabileceği değerlendirilen yerlere aktarmış olabileceğinin değerlendirildiğine yer verdi.
DİĞER SANIKLAR HAKKIN İSTENEN CEZALAR
Savcı mütalaasında dönemin muhasebe müdürü Ş.R.K. ile diğer belediye çalışanları S.Ö, C.H. ve E.D. hakkında da 16 yıldan 38 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Güleç’in sekreteri B.T. için 15 yıldan 28 yıla, şoförleri A.Ş.I, F.V, Ö.G, V.E. ve E.A. hakkında ise 10 yıl ila 18 yıl arasında değişen hapis cezası talebinde bulunuldu.
Davada yargılanan müteahhit Bekir B’nin de 16 yıldan 38 yıla kadar hapsinin istenen mütalaada, Bekir B’nin ödemelerin çıkartılmasında kullandığı market çalışanları H.Ç, T.T, E.G, E.Ö, B.B, S.D, T.D, C.Ö. ile şirket çalışanı T.T. ve şirket ortağı T.K’nın 16 yıldan 38 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Bekir B. ile irtibatlı oldukları ileri sürülen O.S, Ö.A, S.T, T.Ç, G.K, Ö.Y, A.G, C.D, K.Ö.B, A.R.A, A.A, A.B, S.A, B.A. ve A.D.K. hakkında 16 yıl ila 38 yıl arasında değişen hapis cezası talebinde bulunuldu.
SORUŞTURMA VE DAVA SÜRECİ
Yalova Belediyesi yetkililerince, 6 Şubat 2020’de Mali Hizmetler Müdürlüğünde çalışan Reşat E’nin muhasebe kayıtlarında yaptığı usulsüz işlemlerin tespitinin ardından İl Emniyet Müdürlüğüne başvurulmuş, savcılığa da suç duyurusunda bulunulmuştu.
Denizli’de yakalanarak Yalova’ya getirilen Reşat E’nin yanı sıra Belediye Başkan Yardımcısı Halit Güleç, Mali Hizmetler Müdürü Ş.R.K. ve müteahhit Bekir B. tutuklanmıştı.
Daha sonra gözaltına alınan Güleç’in sekreteri Bahar T. ile soruşturma dosyasında adı geçen şirketin muhasebe personeli O.G’nin yanı sıra T.T, H.Ç. ve E.G. ile belediyeden usulsüz ödeme aldıkları iddia edilen 10 zanlının daha cezaevine gönderilmesiyle soruşturmadaki tutuklu sayısı 19’a yükselmişti. Bu kişilerden biri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
“Denetim görevini ihmal”, “irtikaba göz yumma” ve “zimmet” suçlarından 3 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ile Başkan Yardımcısı Halit Güleç, 27 Şubat’ta İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılmıştı.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunularak kabul edilen 150 sayfalık iddianamede, görevinden uzaklaştırılan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ve tutuklu bulunan Belediye Başkan Yardımcısı Halit Güleç’in de aralarında olduğu tüm sanıkların cezalandırılması talep edilmişti.
Davanın önceki duruşmalarında tutuklu 18 kişinin tahliye edilmesiyle dosyada tutuklu sanık kalmamıştı.
2009-2014 yılları arasında yapılan usulsüz ödemelerle ilgili dönemin belediye başkanı Yakup Koçal ve 3 sanık hakkında yürütülen soruşturma dosyası davayla birleştirilmiş, dosyada yargılanan sanık sayısı da 34’den 38’e yükselmişti. (AA)
TCMB, 24-25 Eylül’de İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Merkez Bankaları Forumu toplantısına ev sahipliği yaptı.
Toplantının açılışı, TCMB Başkanı Erkan tarafından gerçekleştirildi. Toplantının ilk oturumunda, küresel ekonomik görünüm ve İİT üyesi ülkelerin ekonomik görünümü ele alındı.
İkinci oturumda, merkez bankası dijital para birimlerinin tasarımı ve kullanımında son gelişmeler değerlendirildi ve bu konuda merkez bankaları arası iş birliğinin rolü üzerinde duruldu.
Üçüncü oturumda ise öncelikle yerel para birimleriyle ticaretin küresel düzeyde artan önemi ele alındı. Ayrıca, yerel para birimleriyle ticareti geliştirme yollarının yanı sıra özellikle yükselen piyasa ekonomilerindeki yerel para birimleriyle ticaretin faydaları ve zorlukları değerlendirildi.
“KAYNAK MİLLİYETÇİLİĞİ RİSKİ”
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, basına kapalı gerçekleşen İİT-İSEDAK Merkez Bankaları Forumu toplantısının açılışında konuşan Erkan, bu ay Fas ve Libya’da yaşanan felaketlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar dilemek istediğini belirterek, “Tüm Faslılara ve Libyalılara en içten başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Biz de bu yılın başlarında iki büyük deprem yaşadık ve o zor dönemde bize vermiş olduğunuz destek ve dualarınız için hepinize teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
Erkan, dünyanın on yıllarca süren arz fazlası, düşük faiz oranları ve düşük enflasyon döneminden tedarik zinciri kısıtlamaları, kalıcı enflasyon ve en önemlisi de kritik ham maddeler ve ana metallere ilişkin olarak artan jeopolitik istikrarsızlık ve kaynak milliyetçiliği riski dönemine geçtiğini vurguladı.
İkinci saydığı hususun, yüksek düzeydeki fiyatların ek sebeplerinden birini temsil ettiğini aktaran Erkan, bu tür kıt küresel kaynakların, İİT’de olduğu gibi politika oluşturmada küresel bir optimizasyon ve koordinasyon yoluyla ele alınması gerektiğini, merkez bankaları olarak bu sorunların çözümünde kendilerine önemli bir görev düştüğünü ifade etti.
MERKEZ BANKASI DİJİTAL PARASI
Hafize Gaye Erkan, konuşmasında, MBDP konusunda da şunları kaydetti:
*Gelişmiş ülke merkez bankalarının girişimleri belirli bir olgunluğa ulaşmak üzere ve güvenli ve dayanıklı MBDP sistemlerinin oluşturulmasında BIS’in rolünün ve İİT iş birliğinin kilit önemde olduğu kritik bir dönüm noktasındayız.
*Kendi dijital para teknolojilerini geliştiren ülke örnekleri var. Dijital paranın nihai gücü, yalnızca dijital para olmasından değil, merkez bankasının ihraç ettiği bir parasal teknoloji olmasından gelmektedir.
*Birlikte çalışabilirlik ve yüksek performanslı ödeme işleme sistemleri olmadan hiçbir MBDP projesi, kapsayıcı, daha yeşil ticaret ve yatırım konuları açısından etkin ve etkili bir küresel aktarım sağlayamaz.
“KÜRESEL OPERASYON ÖNEMLİ”
İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki iş birliğinin; birlikte çalışabilirliğin test edilmesi, ticaret ve havale işlemlerine ilişkin sınır ötesi MBDP işlemlerinin kolaylaştırılmasının sağlanması açısından kilit öneme sahip olduğunu vurgulayan Erkan, “Bu açıdan küresel operasyon önemlidir. Optimizasyonun sadece bir ülke için değil, her bir firma veya kullanıcı göz önünde bulundurularak yapılması gerekir.” ifadelerini kullandı. (AA)
Seçim dönemi Cumhurbaşkanı adaylarının seçim vaatleri içerisinde “vergisiz cep telefonu” yer alıyordu. Vergisiz telefon ve bilgisayar için gerekli adımların atılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üniversite öğrencileri ise bu fırsat sayesinde daha uygun fiyatlarla teknoloji ürünlerine sahip olabileceklerini belirtti. Sadece Türkiye’de üretilen veya montajlanan modellerin kapsaması beklenirken yerli üretimin de teşvik edilmesi sağlanacak.
VERGİSİZ TELEFON VE BİLGİSAYARDA SON DURUM NE?
Gençlerin beklediği vergisiz cep telefonu ve bilgisayar düzenlemesinin yakın zamanda tamamlanacağını söyleyen Uraloğlu, yıl sonundan önce uygulamanın başlayacağına işaret etti.
Uraloğlu, Çalışmanın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın da çalışamaya destek verdiğini aktardı.
Uraloğlu, vergisiz telefon ve bilgisayar satışına ilişkin “Zannediyorum ki bugünlerde tamamlanır, yıl sonuna gitmeden kamuoyuna duyurulur ve başlatılır” dedi.
‘CUMHURBAŞKANI KISA ZAMANDA AÇIKLAR’
Uraloğlu, vergisiz telefon ve bilgisayar düzenlemesinin yanında 10 GB’lık ücretsiz internet kullanımının da sağlanacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“10 GB internet konusunda Gençlik ve Spor Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu, Milli Eğitim ve Ulaştırma Bakanlığı olarak burada hitap edeceğimiz üniversite öğrencileri kimlerdir, sayıları ne kadardır ve bunların operatörlerden sağlanma konusunda teklifleri aldık. Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. O da bu açıklamayı kısa zamanda yapar.
Vergisiz cep telefonu ve bilgisayar konusunda vergisiz düzenlemeyi birinci derecede Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız yürütüyor. Biz de onlara altyapı ve kayıt desteği veriyoruz. Onlar da düzenlmenin hangi parasal limitteki cihazları kapsayacağıyla ilgili çalışma yapıyorlar. Zannediyorum ki bugünlerde tamamlanır, yıl sonuna gitmeden kamuoyuna duyurulur ve başlatılır.”
ÖĞRENCİLERE VERGİSİZ TELEFON VE BİLGİSAYARDA ŞARTLARI NELERE?
Vergisiz telefon ve bilgisayar şartları henüz resmi olarak açıklanmadı ancak kurumlarında ve açıköğretim de dahil olmak üzere tüm üniversite öğrencilerini kapsaması bekleniyor.
Bunun yanı sıra öğrenciler aylı 10 GB ücretsiz internet verilecek ancak vergisiz telefon tüm modelleri kapsamayacak. Sadece Türkiye’de üretilen telefonları kapsayacak ve ücretinde bir üst sınır belirlenecek.
Vergisiz telefonda Türkiye’de üretim şartı aranmasından dolayı A serisindeki bütün telefonları, Vestel, Xiaomi, OPPO, Realme, TCL, Reeder, Casper modelleri kapsaması bekleniyor. Vergisiz telefon ve bilgisayar imkanı ile Türkiye’de üretilen telefonların fiyatında ortalama yüzde 50 düşüş olacağı tahmin ediliyor.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, sanayinin neredeyse bütün sektörlerinde iş gücü açığının günden güne artığını belirterek, “Bu sorunun bir an önce ele alınmasını bekliyoruz. Aksi takdirde üretimi arzu ettiğimiz düzeylerde artırmamız ve geliştirmemiz mümkün olmayacak” dedi.
ASO’nun eylül ayı Oda Meclisi ile 2. ve 3. OSB Müteşebbis Heyet Müşterek Toplantısı Muğla’da yapıldı.
Yüksek enflasyon, maliyet kaynaklı gelişmeler ve fiyat oluşturmadaki zorlukların üretimi etkilediğine dikkati çeken Ardıç, şu değerlendirmede bulundu:
“Pozitif büyüme performansı ortaya koymamız oldukça önemli. Enflasyon ve cari açık sorunlarını kalıcı olarak çözebilmek için tüketimden daha yüksek bir üretim seviyesini sağlamamız gerekiyor. OVP’de enflasyonla mücadelenin önemli bir ayağının tüketim talebini aşağıya çekmek olduğunu görüyoruz fakat orta ve uzun vadede arz-talep dengesini sağlamanın gerçekçi yolu üretimi artırmaktan geçiyor.”
Ardıç, büyümeyi yeniden hızlandırmak, istikrarlı bir gelişim trendine girmek için nitelikli sanayi üretimi ve bunlarla bütünleşik nitelikli hizmet yatırımlarının desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.
‘FİNANSMANA ERİŞİM HALA EN ÖNEMLİ SORUN’
Ardıç, ihracatçılar için atılan adımlara rağmen finansmana erişimin hala en önemli sorun olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Hazine ve Maliye Bakanı’mız Mehmet Şimşek’in fiyat istikrarı, mali disiplin ve yapısal reformlar konusundaki vurgularını çok olumlu değerlendiriyoruz. Reel sektörün beklentileri arasında yatırım ortamının iyileştirilmesi, enflasyon-kur makasının daraltılması, enflasyon-faiz dengesinin sağlanması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması yer alıyor.
İhracatçılar için bankalar ile protokol imzalanması, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) için limitin yükseltilmesi gibi adımlara rağmen finansmana erişim hala en önemli sorun. Kredi hacminin genişletilmesi, Eximbank ve KGF kanallarının sektörel bazda etkin bir şekilde kullanılması reel sektörün beklentileri arasında yer alıyor.”
Ardıç, yeşil ve dijital dönüşüm ile girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi hedeflerini sanayiciler olarak önemli bulduklarına işaret ederek, “Lojistik altyapının güçlendirilmesi, sanayi alanlarının genişletilmesi, ticari anlaşmalarda derinleşme konuları yine son derece önemli. Avrupa Birliği ile olan Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi aciliyet taşıyor” dedi.
İŞ GÜCÜ AÇIĞI ÜRETİMİ TEHDİT EDİYOR
İş gücünün nitelik ve nicelik bakımından yetersizliğinin üretimi olumsuz etkilediğini belirten Ardıç, şöyle konuştu:
“Ülkemizde işsizlik yaşanırken sanayicinin yaşadığı işçisizlik sorunu gündemin ilk sıralarına yükselmiştir. Sanayinin neredeyse bütün sektörlerinde iş gücü açığı günden güne artıyor. Bu sorunun bir an önce ele alınmasını bekliyoruz. Aksi takdirde üretimi arzu ettiğimiz düzeylerde artırmamız ve geliştirmemiz mümkün olmayacak, özellikle ihracatımız bu açıktan olumsuz etkilenecektir.” (AA)
Müslümanlar Mevlid Kandili gününü dua ederek, nafile namazı kılarak ve oruç tutarak geçirir. Hz. Muhammed S.A.V’ın kutlu doğumunun gerçekleştiği gün olarak kabul edilen Mevlid Kandili ne zaman merak ediliyor.
MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN?
Mevlid Kandili 2023 yılında 26 Eylül Salı günü günü idrak edilecek. Sünniler Rebiülevvel ayının Onbirinci gecesini Onikinci’ye bağlayan geceyi (25-26 Nisan 571 Miladi tarihine Muhammed’in doğum gününe rastlaması nedeniyle mevlid kutlanır ).
Şiiler ise 17. günü Mevlid günü ve 17’ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan etmişlerdir.
MEVLİD KANDİLİ ORUCU TUTULUR MU?
Dini kaynaklara göre Mevlid Kandili’nde oruç tutulmasına dair herhangi bir bilgi yer almamasına karşın, bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutmak savap olarak nitelendirilebilir. İslam âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir.
Mübarek gecelerin ihyası ile ilgili hususi bir ibadet mevcut değildir. Namaz, tilavet-i Kur’ân, dua gibi bütün ibadet çeşitleri ile gece ihya edilebilir… Mübarek gecelerde kılınan bazı hususi namazlar sünnette mevcut değildir; muteber bir rivayete de istinad etmezler.
Bu, “O gecelerde namaz kılmak mekruhtur” anlamına gelmez. Teheccüd ve nafile namazları teşvik eden rivayetler çoktur. Bunların mübarek gecelerde yapılması elbette daha faziletlidir.” (Canan, Kütüb–ü Sitte, 3/289). Kandil gecelerine ait olduğu kaydedilen namazları da ayrıca kılmakta bir beis yoktur; sevaptan hâli değildir.
MEVLİD NE DEMEK?
Mevlid, doğum zamanı demektir. Rebî’ul-evvel, ilkbahar demektir. Peygamber efendimiz, nübüvvetten sonra, her yıl, bu geceye ehemmiyet verirdi. Her Peygamberin ümmeti, kendi Peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Bugün de, Müslümanların bayramıdır, neşe ve sevinç günüdür.
Âdem aleyhisselam ve her şey, Onun şerefine yaratılmıştır. Arş ve gökler, Cennetler üzerine, mubarek ismi yazılmıştır. Ona Muhammed adını, dedesi Abdülmuttalib koydu. Onun adının yeryüzüne yayılacağını, herkesin Onu medhedeceğini rüyada görmüştü. Muhammed, çok medholunan demektir.
Resulullah efendimiz, mevlid gecelerinde Eshabına ziyafet verir, dünyaya teşrif ettiği ve çocukluğu zamanında olan şeyleri anlatırdı. Hazret-i Ebû Bekir, halife iken, mevlid gecesinde, Eshab-ı kiramı toplayıp, Resulullah efendimizin dünyaya teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı.
REBİÜLEVVEL AYI NEDİR?
Rebiülevvel ayı Ay’ın hareketleri esas alınarak oluşturulan İslamî takvimin aylarından biridir. Resulullah (S.A.V), bu ayda dünyaya geldiği için arabi ayların en şereflisi olarak nitelendirilmektedir. Doğum vakti sabaha yakın bir zamandır. Bugün, günlerin en sevinçlilerinden kabul edilerek değerlendirilir.
REBİÜLEVVEL AYINDA NELER YAPILMALI?
Rebiülevvel ayına has özel bir dua veya ibadet şekli yoktur. Hz. Peygamberin (s.a.s.) yaptığı günlük ibadet ve dualar, bu ayda da yapılır. Kamer aylarının üçüncüsü olan Rebiülevvel ayında belalardan korunmak için günahlara tövbe etmeli, çokça istiğfar çekmeli, kaza namazı kılmalı. Ayrıca sadaka vermeli ve salavatlar ile meşgul almalıdır.
Resul-i Ekrem (asm) Efendimiz şöyle buyurdu: “Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır.” (Heysemi, Mecmaü’z-Zevaid, III/63)